Sıkça Sorulan Sorular

Ruhsal sıkıntılar yaşadığınızda, öncelikle kapsamlı bir fiziksel muayene için bir hekime başvurmalısınız. Çünkü bazı fiziksel hastalıklar, psikolojik belirtilere yol açabilmekte ve psikolojik rahatsızlıklarla karıştırılabilmekte. Kapsamlı bir fiziksel muayene ile, olası fiziksel hastalıklar dışarıda bırakıldığında ve şikayetlerinizin büyük ihtimalle psikolojik kökenli olduğu bilgisi verildiğinde, bir psikoterapist arayışına girebilirsiniz.

Psikolog, edebiyat fakültesi psikoloji bölümü mezunu olup tıp eğitimi almamıştır. Dolayısıyla hekim olmayıp ilaç yazma yetkileri yoktur. Psikiyatrist, tıp fakültesini tamamlamış, psikiyatride uzmanlığını almış ve dolayısıyla psikiyatrik ilaç tedavisi uygulayabilen kişilerdir. Psikoloji lisans mezunları da, psikiyatristler de, eğitimleri boyunca psikoterapi için gerekli eğitimleri almış durumda değillerdir. Psikoterapistlik, ayrıca uzmanlaşmayı gerektiren bir yetkinlik biçimidir. Seçtiğiniz terapistin, psikolog, psikiyatrist veya psikolojik rehber danışman, mesleği ne olursa olsun, psikoterapi eğitim ve süpervizyonlarını tamamlamış veya devam ediyor olması, ve ayrıca kendi bireysel psikoterapi veya psikanaliz sürecinden geçiyor olması, psikoterapi yetkinliği için iki temel koşuldur.

Psikolojinin elbette biyolojik bir boyutu vardır. Psikolojinin temel organı beyindir ve beyin biyolojik bir varlıktır. Ancak psikoloji sadece ve tamamen biyolojik süreçlerin ürünü değildir. İlaçlar, kaygı, üzüntü, takıntılar gibi bazı semptomları geçirebilir, ancak davranış örüntülerimizi, ilişkilenme biçimlerimizi, yaşama dair duruş ve seçimlerimizi değiştiremez. Psikoterapi sürecinde, destekleyici bir yöntem olarak, bazı semptomların kontrolü için, bazı durumlarda ilaç tedavisi gerekebilir. Bu durumda, psikoterapistiniz, sizi birlikte çalıştığı bir psikiyatriste yönlendirecektir.

Psikolojik danışmanlık, genel insan ruhsallığına dair temel bilgilerin paylaşıldığı ve kişilerin ihtiyacına uygun yönlendirmelerin yapıldığı kısa süreli danışmanlıklardır. Psikoterapi ise bireye özgün dinamiklerin ortaya çıkarıldığı, derinlikli, dolayısıyla uzun süreli bir çalışmadır.

Psikoterapi, kişinin kendi dinamiklerini, çatışmalarını tanımaya ve anlamaya çalıştığı, seçimleri ve yaşamı konusunda farkındalık ve kontrol kazanmaya çalıştığı bir iç yolculuktur. Dolayısıyla, terapistin bir süre belirlemesi, danışan adına konuşmak, karar vermek anlamına gelecek ve psikoterapiyle esastan bir zıtlık oluşturacaktır. Psikoterapinin ne kadar süreceği, danışanın beklentileriyle orantılı biçimde ve yolculuk sürecinde ortaya çıkacaktır.